Richard Holbrooke ve Paddy Ashdown, Çarşamba günü yaptıkları açıklamada Bosna Hersek'in parçalanmasını ve yeni bir Balkan krizini önlemek için uluslararası toplumun BH'nin bir devlet olarak yaşamasına yönelik kararlılığını yinelemesi gerektiği uyarısını yaptı.
(Euobserver - 23/10/08; Guardian, Reuters, AP, AFP, B92 - 22/10/08)
BH eski uluslararası yöneticisi Paddy Ashdown, "İşlerin hızla kötüye gitmesini istemiyorsak, artık Bosna'ya tekrar dikkat etme zamanı geldi. Bunun bedelinin ne olduğunu artık öğrenmiş olmamız gerek," diyor. [Getty Images] |
Eski üst düzey Amerikalı ve İngiliz diplomatlar Richard Holbrooke ve Paddy Ashdown, 22 Ekim Çarşamba günü Bosna Hersek'in parçalanabileceği uyarısını yaparak, Batı'nın yeni bir Balkan krizini önlemek için hemen eyleme geçmesi gerektiğini belirttiler.
Londra'nın Guardian ve Saraybosna'nın Dnevni Avazgazetelerinde yayımlanan ortak makalelerinde, "Bugün ülke gerçek bir parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya," diyorlar. "Uyurgezerlik yapıp yeni bir krizin ortasında uyanmak istemiyorsak, çözüm için çaba ve Atlantik'in iki yakası arasında işbirliği gerekiyor."
ABD'nin Avrupa ve Kanada ile ilişkilerden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Holbrooke, BH'de 1992-1995 olaylarını sona erdiren Dayton Barış Anlaşması'nın baş mimarıydı. Ashdown ise 2002-2006 yılları arasında BH'de uluslararası toplumun üst düzey temsilcisi olarak görev yapmıştı.
Dayton Anlaşması'na göre BH, zayıf bir merkezi hükümetle birbirine bağlı iki özerk birimden oluşan bağımsız bir devlet olarak kurulmuştu: Ülkenin Boşnak ve Hırvat toplumları tarafından paylaşılan BH Federasyonu ve Sırpların yönetimindeki Republika Srpska.
Ekim 2006 genel seçimlerinden beri ülkede gerilim artıyor. O yıl BH Partisi lideri Haris Silayciç ülkenin üçlü cumhurbaşkanlığındaki Boşnak koltuğunu kazanmıştı. O sırada rakibi, Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği (SNSD) başkanı Milorad Dodik de RS başbakanı olmuştu.
Görevdeki Yüksek Temsilci Miroslav Lajcak, iki politikacıyı da geçtiğimiz aylarda kışkırtıcı bir dil kullandıkları için eleştirdi ve bunun devlet kurumlarını zayıflatmaktan ve etnik düşmanlığı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağını söyledi.
Holbrooke ve Ashdown'a göre Dodik'in uzun vadeli hedefi, "fırsat doğarsa" RS'nin ayrılması için gereken koşulları yaratmak. İki diplomat, SNSD liderinin geçtiğimiz iki yılda ("Rus petrodolarlarıyla desteklenen") eylemleriyle, BH'nin savaş sonrasında işlevsel bir devlet olmaya yönelik kaydettiği ilerlemeyi tersine çevirdiğine inanıyor.
Diplomatlar, "İkisi de Dayton'un tek bir devlet aldında federal bir sistem öngören temel prensibini ihlal ediyor," diyorlar. "Bunun sonucu olarak da 1992'de savaşı başlatan şüphe ve korkular yeniden canlandı."
Mevcut durumun suçlusunu "dikkati dağılan uluslararası toplum" olarak tespit eden ikili, AB'nin etkisini artırması, yeni göreve gelecek ABD yönetiminin de daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söylüyor.
Holbrooke ve Ashdown, "AB bu ülke üzerinde sadece kendi etkisini değil, aynı zamanda Yüksek Temsilci Makamı'nı ve uluslararası askeri gücün etkisini de zayıflattı," diye yazıyor.
Yazarlar aynı zamanda Batı'yı Moskova'nın Yüksek Temsilci Makamı'nın zamanından önce lağvedilmesine yönelik çabalarını da engellemeye çağırıyor.
İki diplomat, BH'nin çöküşünün hala önlenebilir olduğunu ve ABD ile AB'nin bu ülkenin bir devlet olarak yaşamasına yönelik kararlılığının yanında, uluslararası toplumun da etkin bir askeri gücü hazır tutması ve uzun vadeli yaklaşımlarını kuvvetlendirmeye başlaması gerektiğini belirtiyorlar.
Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır.
Yorumlar