Duyuru

Sırp çocuklar, kanserle mücadelelerinde yalnız değil

Dünyadan Haberler

  /   374   /   07 Temmuz 2014, Pazartesi

 Yazdır

  

 

 

 

Sırp hastanelerinden alınan verilere göre, ülkede her yıl yaklaşık 250 çocuğa ve 18 yaş altı gence, kanser teşhisi konuyor ve bunların yüzde 70’inden fazlası tedavi edilebiliyor.

Bojana Milovanoviç, Southeast European Times, Belgrad --25/05/09 Fotoğraflar: Nikola Barbutov

photo

Kanser teşhisi konan çocukların yaklaşık yüzde 70’i tedavi edilebiliyor.

Sırp hastanelerinden alınan verilere göre, ülkedeki toplam 1,6 milyon çocuk ile 18 yaş ve altı gençten her yıl yaklaşık 250’sine kanser teşhisi konuyor. Belgrad ve Anne ve Çocuk Enstitüsü kemik iliği nakli bölümü şefi Dragana Vujiç, ülkede kanser vakalarının kaydı tutulmadığı için, Sırp çocuklarda görülen habis durumlarla ilgili verilerin eksik olduğunu söylüyor.

Kayıt konusundaki bu eksiklik, Sırbistan’ı çocuk kanserleri bakımından diğer ülkelerle kıyaslamayı imkansız kılıyor. Southeast European Times’a yaptığı açıklamada Vujiç, “Kanser vakalarının kayıt altına alınmasındaki amaç, sadece bir kimseye lösemi ya da lenfoma teşhisi koyulduğunu yazmak değil. Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda, bir hastanın on yıl önce ne yaşadığının tam olarak bilinmesi büyük önem taşıyor. Çocuğun iyileşip iyileşmediği ve iyileşmediyse kesin ölüm sebebinin ya da uygulanan terapinin yan etkilerinin ne olduğunun bilinmesi çok önemli”, dedi.

Çocuklarda kanser vakalarının tedavisinde Dünya ve Avrupa sağlık örgütlerinin önerdiği en modern terapilerin kullanıldığını da sözlerine ekleyen Vujiç, “Çocuklarda kanser vakalarını ele alacak olursak, bu tür vakalarda hastaların yüzde 70’inden fazlası iyileştirilebiliyor. Tedavinin en başarılı olduğu kanser türü lösemi, fakat en modern yöntemler kullanılsa bile hastaların en fazla yüzde 40’ının iyileştirilebildiği nöroblastoma gibi habis türler de mevcut”, dedi.

Sırbistan’da çocuk kanserlerinin tedavi edildiği beş sağlık merkezi var: Anne ve Çocuk Enstitüsü, Tıp Fakültesi Çocuk Kliniği, Onkoloji Enstitüsüne bağlı çocuk koğuşu ile Niş ve Novi Sad’da bulunan klinik merkezleri.

Çocuklarda en sık rastlanan kanser türü lösemi. Bunu beyin tümörleri, lenfoma ve böbrek kanseri izliyor. Lösemi tedavisinde kemik iliği nakli uygulamaları giderek artıyor. Bu tip nakil işlemleri açısından en iyisi, donörün yakın bir akraba olması. Fakat bu her zaman mümkün olmadığı için, gönüllü donörlerden oluşan ulusal bir veritabanı oluşturulmuş.

photo

Zvoncica Başkanı İrina Ban’ın oğluna 15 yıl önce lösemi teşhisi konmuş.

Vujiç, “Şimdiye kadar yaklaşık 1500 gönüllü kemik iliği donörü kayıt yaptırdı. Bu düşük bir sayı, fakat yine de iki hasta için potansiyel donör bulmayı başardık”, dedi.

Avrupa hastanelerinde, terapisi sona eren çocukların, sağlık kurumlarına yakın aile evlerine yerleştirilmesi sıklıkla gerçekleştirilen bir uygulama halini aldı. Bu girişimin yakında Sırbistan’da da hayata geçirilmesi bekleniyor. Söz konusu aile evlerinden ilkinin Anne ve Çocuk Enstitüsü, ikincisinin ise Sırp Klinik Merkezi içinde kurulması planlanıyor.

Vujiç konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Tedavi süresinin tamamını hastanede geçiren bir çocuk, hastalığının tedavi edilemeyeceği izlenimine kapılabileceği ve bu da tedavinin psikolojik tarafını olumsuz yönde etkileyebilecek bir korkuya neden olacağı için, aile evleri bir nevi psikososyal destek sağlıyor. İşin bir de maddi yönü var. Ülkenin farklı yerlerinden Belgrad’a gelen pek çok aile, çocuklarının tedavisi sırasında kalmak üzere daire kiralıyor ve bu da oldukça yüksek bir maddi külfet demek.”

Anne ve Çocuk Enstitüsü hematoloji ve onkoloji bölümü şefi Milos Kuzmanoviç, çocuk kanserlerinin teşhis ve tedavisi konusunda Avrupa ve dünyanın gerisinde kalmadığını iddia ediyor.

“Hastanelerimizin bazıları Hollywood filmlerindeki hastanelere benzemiyor olabilir, ama hastalarımıze en mükemmel bakım ve tedaviyi sağlamaya çalışıyoruz”, diyen Kuzmanoviç, Sırbistan’da toplum ve halk örgütleri ile insani örgütlerin çocuklara karşı olumlu bir tavrı var ve bu sayede 1990’ların zorlu dönemlerinde bile, küçük çocuklar için ilaç ve tedaviler geliştirebildiklerini söylüyor.

photo

Belgrad ve Anne ve Çocuk Enstitüsü kemik iliği nakli bölümü şefi Dragana Vujiç, çocuklarda kanser vakalarının tedavisinde en modern tedavilerin kullanıldığını belirtiyor.

Bir çocuğa kanser teşhisi konduğunda, ebeveynleri şaşkınlık ve korku içine düşüyor. Bu bağlamda, 1992 yılında Anne ve Çocuk Enstitüsü bünyesinde, kanser hastası çocukların ailelerine yönelik, Zvoncica isimli bir ağ oluşturuldu. 2004 yılında ise Sırbistan Kanser Hastası Çocuk Sahibi Aileler Derneği kuruldu.

 

Zvoncica Başkanı İrina Ban, “Kuruluşumuz, aileleri mümkün olduğu kadar bilgilendirmeyi amaçlıyor. Bu nedenle 2003 yılında akut lenfoblastik lösemi ile ilgili bir broşür yayınladık. Bu broşürde, tedavi prosedürleri ailelere kapsamlı bir şekilde açıklıyor ve onlara, çocuklarına konan bu teşhisin yarattığı şokla nasıl başa çıkabileceklerine dair tavsiyelerde bulunuyoruz”, dedi

Zvoncica bünyesinde, temel amacı ebeveynlere destek olmak olan bir danışmanlık bölümü de mevcut. Ban, bununla ilgili olarak, “Birbirlerini en iyi anlayanlar, aynı şeyleri yaşamış olanlardır”, diyor.

Bundan on beş yıl önce, Ban’ın 4 yaşıdaki oğluna lösemi teşhisi konmuş ve hastalık tedavi edilmiş. Ban, aileler için en büyük sorunun, çocuklarının ölebileceği olasılığı ile yüzleşmek olduğunu dile getiriyor. Bu sorunun üstesinden gelindiğinde ise hastalıkla savaş başlıyor.

Ban, “Lösemi ile mücadele, bizim için gerçek bir savaştı. Oğluma, kendisinin bir asker, doktorların ise kimyasal silahlı yardımcıları olduğunu söyledim. Haplar bomba, iğneler de kılıçtı. Lösemi adında bir oyun oynuyorduk ve hastaneye silahlı olarak gelmesi gerekiyordu. Bu, dertler yüzünden mecburen ortaya çıkan bir oyundu ve tüm ailemiz katıldı”, dedi.

Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır. 

  

Yorumlar