AGİT Kosova'yı kafa karıştırıcı emlak yasaları ve uygulamaların meydana getirdiği karmaşadan kurtarmaya çağırıyor.    Kosova'daki AGİT misyonu geçtiğimiz ay Kosova yargısının mülkiyet haklarıyla ilgili anlaşmazlıkları çözme yöntemleri konusunda oldukça iğneleyici bir rapor yayınladı. "Kosova'da Gayrimenkul Malların Sahipliğiyle İlgili Dava Açma" başlıklı rapor, mevcut yasal belirsizlik ve bu alandaki yargı uygulamalarını eleştiriyor.2004 yılından bu yana mülkiyet davalarına bakan AGİT, ülkenin gayrimenkul haklarıyla ilgili yasalarının "karmaşık, çoğu zaman açık olmayan bir biçimde hazırlanmış ve çeşitli araçlara dağıtılmış" olduğunu ileri sürdü. Örgüt, idari kararlar ve mahkeme uygulamalarının düzensizliğiyle de birleşince, bunların "iyelikle ilgili anlaşmazlıkları belirlemede karmaşık ve anlaşılmaz görünen bir sistem" oluşturduklarını söyledi.BM yönetimindeki Relief Web'e göre, çalışmada Kosova "mahkemelerinin çoğu zaman belgesel kanıtlardan çok ilgili tarafların ifadelerine ağırlık vererek" yanlış bir mantık ve yanlış tartılmış kanıtlardan oluşan bir görünüm ortaya koydukları ortaya çıktı.Çalışmada bildirildiğine göre, mahkemeler çoğu zaman mülk devrini yasal bir sözleşme yapılmadan onaylıyorlar ve bu da geçerli yasaya karşıtlık oluşturuyor ve birçok kayıp veya namevcut mülk sahibinin olduğu ihtilaf sonrası yaygın bir şekilde ortamda güvenilmez bir uygulama olarak kabul ediliyor.AGİT'e göre, mahkemeler sık sık "kararlarını destekleyen yasal hükümler gösteremiyorlar" ve "namevcut muhataplara doğru prosedürleri izlemeden geçici temsilciler atamaya" fazla hazır durumdalar.AGİT'ten Christopher Decker, sahiplik böyle bir karmaşa içindeyken meydana gelebilecek sorunlara işaret ediyor. "Anlaşmazlıklarda doğru hüküm verilmesi... Hukukun üstünlüğünü uyguladığı, insan haklarını desteklediği ve kayıp kişilerin geri dönüşüne olanak sağladığı için önemlidir." diyen Decker, "ekonomik kalkınma" için mülk sahipliğini düzenleyen şeffaf yasalar gerektiğini de sözlerine ekledi.1990'ların kargaşa ve kavgaları Kosova'daki mülklerin sahiplerini belirlemeyi güçleştirdi. Pek çok kayıt savaşta yok olmasına ve giden Sırplar kadastro kayıtlarını Sırbistan'a götürmelerine karşın, Kosova'daki toprakların %58,79'unda sahiplik iddia edebiliyorlar.Ayrıca, pek çok Kosova vatandaşı yaşamları boyunca komünist Yugoslavya, 1980'lerin liberalizm çağı, Kosova'nın özerk statüsünü kaybettiği Miloseviç yönetimindeki 1990'lar, UNMIK ve Kosova Cumhuriyeti olmak üzere çeşitli hukuki sistemlerden geçtiler.Özel gayrimenkul mallarla ilgili iddiaları işleme koymak üzere 2006 yılında kurulan Kosova Emlak Dairesinin Internet sitesinde Kosova'daki 40 bin 487 mülk iddiası sıralanıyor, ki bu da yaklaşık 2 milyonluk nüfusa sahip bir ülke için önemli bir rakam. Belirsizlikten en çok etkilenen bölgeler İpek, Gilan, Prizren ve Priştine.Uluslararası Geçiş Adaleti Merkezi, emlak istikrarsızlığının "ister Kosovalı Arnavut ister yerinden edilmiş bir Kosovalı Sırp ... veya gayrı resmi bir yerleşimde geçici olarak yaşayan Kosovalı bir Roman olsun," her vatandaşın güvenini zedelediği konusunda uyardı.Merkeze göre ülke, uzlaşmayı eski bir özdeyişine -"Cdo njeri eshte mbret ne shtepine e tij." (Her insan kendi evinin kralıdır)- saygı duyarak artırabilir.SETimeskosova haber