Sırp liderler, geri kalan kaçak savaş suçu zanlılarının tutuklanması da dahil olmak üzere Brüksel tarafından öne sürülen bütün şartları yerine getirme sözü verdiler.Southeast European Times için Belgrad'dan İgor Jovanoviç'in haberi -- 23/12/09 Cumhurbaşkanı Boris Tadiç Sırbistan'ın AB üyelik başvurusunu Stokholm'de sundu. [Getty Images] Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, 22 Aralık Salı günü Stockholm'de düzenlenen resmi bir törenle Sırbistan'ın AB üyelik başvurusunu sundu.Tadiç başvuru belgesini yıl sonuna kadar AB dönem başkanlığını yürütecek olan İsveç'in Başbakanı Fredrik Reinfeldt'e teslim etti. Törende AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn ve İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de hazır bulundu.Başvuruyu sunduktan sonra yaptığı konuşmada Tadiç, "Bugün Sırbistan için tarihi bir gün" dedi.Cumhurbaşkanı, başvuruyla birlikte verilen mutabakat anlaşmasının "Sırbistan Cumhuriyeti'nin Avrupa'ya yönelimi ve ülkenin AB üyeliğiyle ilgili genel toplumsal uzlaşmayı yansıttığını" açıkladı.Tadiç, Sırbistan'ın Birliğe katılmak için gereken bütün şartları yerine getireceğini de duyurdu.Sırp lider, "Savaş suçu zanlılarını tutuklama yönündeki çabalarımızı sürdüreceğiz ve bölgedeki diğer sorunların tümüne istikrarlı ve güvenli çözümler bulmayı amaçlayacağız. Avrupa entegrasyonuna katkıda bulunmak istiyoruz." dedi.Sırp yönetimi, AB'nin Sırbistan'ın İstikrar ve Ortaklık Anlaşması'nı onama sürecini henüz başlatmamasına karşın, İsveç ve AB dönem başkanlığını devralacak olan İspanya'dan diplomatlar tarafından güçlü şekilde teşvik edilmesi sonrasında başvuruda bulunmaya karar verdi.İki hafta önce AB Bakanlar Kurulu'nun, Belgrad'ın Lahey mahkemesiyle yeterli işbirliği yapmaması yüzünden daha önce Hollanda tarafından dondurulmuş olan Geçici Ticaret Anlaşması'nın önündeki engeli kaldırmasıyla net bir işaret gelmiş oldu.Reinfeldt bu gelişmelere övgüde bulunarak Sırbistan'ın başvurusunu yalnızca Belgrad için değil bütün Batı Balkanlar için önemli olarak nitelendirirken, Bildt de İsveç'in önceliğinin Balkanlar'ın AB ile birliğinin önündeki engelleri kaldırmak olacağını kaydetti.Rehn ise Sırbistan'ın başvurusunu "İsveç'in başkanlığının tacı" olarak nitelendirdi. Rehn, "Sırbistan önemli bir Batı Balkan ülkesidir ve bölgenin tamamının AB'ye doğru ilerlediğini görüyoruz. Bu, barış ve istikrar ve Avrupa'nın geleceği için son derece önemlidir." dedi.Ancak habere Belgrad'daki herkes sevinmedi. Muhalefet partileri hükümeti başvuruyu bütün AB ülkelerinin desteğini almadan fazla erken yapmakla eleştirdiler. Muhalefet ayrıca, hükümetin 27 AB üye ülkesinin 22'si tarafından bağımsızlığı tanınan Kosova ile ilgili sorunu çözmemesine işaret etti.Analist Dusan Reljiç Deutsche Welle Radyosuna verdiği demeçte benzer görüş belirterek, Sırbistan'ın bundan sonra Brüksel'den ülke sınırlarıyla ilgili bir soruyu da içeren kapsamlı bir anket alacağını söyledi. AB üyelerinin çoğunluğunu aksine, Belgrad Kosova'yı kendi yetki alanı dahilinde görüyor.Sırbistan doldurduğu anketi iade ettikten sonra, AB anketi değerlendirecek ve ülkeye aday statüsü verip vermeme konusundaki kararını verecek.Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır.