Duyuru

Burmalı Camii için şahit ol!

  /   3746   /   28 Ağustos 2014, Perşembe

 Yazdır

  

Makedonya, 2001 yılında yaşanan olayların ardından, Ohri Anlaşması ile etnik sorunların çözümünde şekilsel de olsa bir uzlaşma sürecine girdi. Bu sayede, ülkedeki etnik güven ve ortak istikrarın gelişmesi yolunda önemli bir adım atılırken, aynı zamanda Makedonya, Avrupa Birliği'ne aday ülke konumuna yükseldi. Ancak Makedonya Hükümeti ve Üsküp Merkez Belediyesi, tehlikeli sularda yüzüyor. Ne Makedon Hükümeti ne de Üsküp'ün yerel temsilcileri, Makedonluk ve Ortodoks Hıristiyanlık dışında hiçbir unsuru ülkenin kalkınma projelerine dâhil etmek niyetinde değiller. Üsküp, Merkez Belediye Başkanı Vladimir Todorovik'in, "Üsküp Meydanı'nda bir kilise yapılırken, Burmalı Camii'nin yapılmayacağı" şeklindeki sözleri bu düşünceyi doğrular mahiyettedir.

Makedon Hükümeti'nin, son dönemde Müslümanlar için bardağı taşıran birçok projeyi uygulamaya koyması, ülkenin iyi-kötü ilerlediği etnik barış ve istikrar yolunda geri gitmesine sebep oluyor. Mesela Makedon Hükümeti, "Şehri daha modern ve çağdaş hale getirmek" iddiasıyla, "Üsküp 2014" isimli bir proje için yoğun bir uğraşa girmiş bulunuyor. Makedon Hükümeti, Üsküp Meydanı'na çeşitli heykeller dikme kararı almıştı. Şehrin tarihi siluetini değiştirme ve hafızasını silme niyeti taşıyan bu karar; Üsküp'ün merkez meydanına "Büyük İskender", Meclis binası önüne "Nikola Karev", Taş Köprü üzerine "Gotze Delçev" ve "Pitu Guli"nin heykellerinin dikilmesini öngörüyor.

Makedon Hükümeti'nin finanse ettiği ve Üsküp Merkez Belediyesi eliyle devam eden proje hızla ilerlemeye devam ediyor. Son olarak, Üsküp Meydanı'na iki yeni heykel daha koyuldu. Merkez tarafından Taş Köprü'nün başlangıcında Dame Gruev ve Goçe Delçev'in atlı heykelleri yerleştirildi. Havaalanı ve ana karayoluna Büyük İskender'in adını verip, Üsküp Meydanı'na da dev bir heykelini dikerek yapılan antikleştirme çabaları, bu ülkedeki birlik, beraberlik ve istikrarın muhafazası zarar verebilecek oldukça kötü adımlar.

Makedon Hükümeti, heykellerin dışında, Üsküp'teki Taş Köprü'nün diğer tarafında yeni Anayasa Mahkemesi, Devlet Arşivi ve Arkeoloji Müzesi binası, Elektronik İletişim Ajansı binası, yeni köprü ve oteller inşa etmek istiyor. Ancak "Üsküp 2014" projesinin en tartışmalı kısmı, Aziz Konstantin ve Elena Kilisesi'nin inşa edilmesi öngörülmesine rağmen, Makedonya'da yaşayan Arnavut, Boşnak ve Türk halkları ve İslam dinine mensup diğer topluluklar için büyük önem taşıyan Burmalı Camii'nin yeniden inşa edilmesi proje kapsamında öngörülmüyor. Burmalı Camii'nin "Üsküp 2014" projesine dâhil edilmemesi, bu ülkede yaşayan Müslümanların dini ve tarihi haklarının çiğnendiğine dair en önemli göstergedir. Bir başka ifadeyle, ülkedeki halkaları etnik ve dini anlamda birleştirmesi gereken projeler, "Üsküp 2014" projesinde olduğu gibi, bölünme ve istikrarsızlığa zemin hazırlıyor.

Makedonların Osmanlı nefreti

Aslına bakarsanız, Makedonya'daki Osmanlı kültür eserlerine son yüz yılda hiç sahip çıkılmadı. Buna karşılık birçok tarihi eserin tepesine haç işareti takıldı, hatta kiliseye çevrildi. Etnik ve dini nefreti uyandıracak birçok adımın atıldığı ülkede, 1992 yılında Manastır ve Pirlepe şehirlerindeki Osmanlı mirası olan Saat Kulelerinin tepelerine haç takılması, Manastır'daki Yeni Camii'nin ibadete açılmasına izin verilmezken, bu caminin sanat galerisi olarak kullanılması, Manastır'daki bir caminin tamirhane ve meyhane olarak kullanılmasına göz yumuluyor. Yaklaşık on bin Müslüman'ın yaşadığı Pirlepe'de, ayakta kalabilen tek Osmanlı camisi olan Çarşı Camii'nin defalarca yakılıp kundaklanması ve restore edilmesine müsaade edilmemesi Makedonya Hükümeti'nin büyük ayıbı olarak dikkatleri çekiyor. Ohri'deki İmaret Camii'nin 2002'de yıkılarak yerine kilise yapılması da, hükümetin, Türk ve Müslümanlara bakış açısını gösteren önemli bir örnektir.          Makedonya Hükümeti, Pirlepe, Manastır ve Ohri'deki tarihi Osmanlı eserleri ve camiler üzerindeki kirli oyunlara göz yumarken, Vodna dağının tepesine devasa bir haç işareti dikmesi asıl niyetini görmek adına önemli bir örnektir. Sabah balkonunuzdan günün ilk ışıklarını seyrederken, gün boyu çalıştığınız ofisinizde başınızı her kaldırdığınızda, akşam balkonunuzda birkaç bardak çay yudumlarken, gece pencerenizden gökyüzünü seyrederek uyumak istediğinizde bir gözünüz hep bu devasa haç işaretine takılır. Tüm bunların üzerine Makedonlar, Osmanlı'nın eşkıya olarak adlandırdığı kişilerin at sırtındaki siluetleriyle, Üsküp Meydanı'nı, "at meydanı" haline getirmek niyetindeler.

Bu projenin maliyeti de, 9 milyar Denar (yaklaşık 150 milyon Euro) gibi, oldukça yüksek bir bedel. Bu denli yüksek bir bütçe ile ülkedeki evsiz ve işsizler için birçok yardım fonu kurulabilir, ülkenin geri bırakılmış doğu kesimine birçok endüstriyel yatırım yapılabilir. Ancak Makedon yönetimin asıl gayesi, "Bu ülke Hıristiyanlarındır, Makedonlarındır" mesajı vermek olduğundan, maliyetin yüksekliği gözlerine görünmüyor.

Müslümanların çabaları

Allah'tan, Makedonya'da, hükümet ve Üsküp Merkez Belediyesi'nin bu gözü kapalı yürüyüşüne "Dur" diyen, onlarca sivil toplum kuruluşu ve binlerce Müslüman var. Başta Burmalı Camii Platformu Koordinatörü Ramadan Ramadani ve Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği Genel Başkanı Süleyman Baki olmak üzere seksen civarında sivil toplum kuruluşu, Burmalı Camii'nin "Üsküp 2014" projesine dâhil edilmesi için yoğun bir çaba harcıyorlar. Makedonya'daki Müslümanlar, Burmalı Camii'nin inşasını yeni bir talep değil, eskiden yapılan bir ayıbın telafi edilmesi olarak görüyor ve çeşitli gösterilerle haklarını arıyorlar.

Son olarak 13 Mayıs 2010 Perşembe günü Üsküp Meydanı'nda binlerce Müslüman Arnavut, Boşnak ve Türk'ün katılımıyla "Burmalı için şahit ol!" isimli büyük bir gösteri düzenlediler. Programa Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Burhan Şaban ve Mesut Kurtiş gibi Üsküp'ün meşhur sesleri ilahileriyle iştirak ettiler. Ramadan Ramadani'nin Burmalı Camii tarihini Arnavutça, Boşnakça ve Türkçe anlattığı konuşmasının ardından, meydana toplanan binlerce Müslüman, 85 yıl önce yıkılan Burmalı Camii'nin yeniden inşası için hep birlikte dua ettiler. Gösterinin sonunda okunan ezan ise Müslümanların gözyaşları arasında dinlendi.

Tüm bu protesto, gösterilere rağmen Makedon Hükümeti ve Üsküp Merkez Belediyesi, ısrarla, Burmalı Camii'nin yeniden inşasına müsaade etmeyeceklerini söylüyor. Bu açıklamalardan anlaşılan o dur ki, Makedon devlet yetkilileri, tarihine ve geçmişine saygı göstererek büyük olmayı başaran tüm devletlerin aksine, yeni bir tarih icat etme uğraşına girişmişler. Ancak bu tür antik yapılar, Üsküp başta olmak üzere, Makedonya'da hiçbir zaman olmadı. Makedon hükümeti, Müslümanların yoğun tepkisine rağmen, "Üsküp 2014" projesini bu haliyle devam ettirmekte ısrar edecek olursa, 2014 yılına gelindiğinde Üsküp antik kentlerden farksız bir görünüme sahip olacaktır. Sadece mimari anlamda değil, etnik ve dini barış anlamında da.

Mevcut durum karşısında Makedonya'daki Müslümanlara ve Türkiye Cumhuriyeti hariciyesine düşen vazife ise, Üsküp'ün ortasındaki Burmalı Camii başta olmak üzere tüm tarihimiz için şahitlik etmeyi sürdürmeleridir. Özellikle Türk hariciyesi, Burmalı Camii'nin "Üsküp 2014" projesi kapsamında değerlendirilmesinin sağlanması başta olmak üzere, Üsküp, Pirlepe, Manastır ve Ohri şehirlerindeki, Osmanlı Türk eserlerinin ivedilikle yeniden inşa edilmesini Makedon hükümet yetkililerinden talep etmelidir. Bu Türk hariciyesi için milli ve tarihi bir vazifedir.

MİLLİ GAZETE 

  

Yorumlar