Duyuru

Seçim çözüm getirir mi?

  /   4003   /   28 Ağustos 2014, Perşembe

 Yazdır

  

Geçtiğimiz yılı, Dayton Anlaşması'nın gözden geçirilmesi tartışmalarının gölgesinde, kayıp bir yıl olarak tamamlayan Bosna-Hersek, 3 Ekim 2010 Pazar günü sandık başına gitmeye hazırlanıyor. 1992-1995 Bosna Savaşı'nın ardından altıncısı gerçekleştirilecek seçimler neticesinde, Bosna-Hersek Federasyonu ve federe Sırp Cumhuriyeti olmak üzere iki entitenin hükümetleri belirlenecek. Bu seçimlerde Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi'nin, Boşnak, Hırvat ve Sırp üyeleri ile Bosna-Hersek Federasyonu bünyesinde yer alan on kantonun hükümetleri de belirlenecek.

Bosna-Hersek Merkezi Seçim Komisyonu'nun yaptığı açıklamaya göre; 3 Ekim günü yapılacak seçimlere sekiz binden fazla aday, halktan, temsil yetkisi alabilmek için yarışacaklar. Ancak en çekişmeli yarışın, Bosna-Hersek Federal Cumhuriyeti'nin en önemli yönetim organı olan Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi'ne seçilebilmek için verilecek. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi'nde yer alabilmek üzere; biri bağımsız olmak üzere dokuz Boşnak, üçü bağımsız olmak üzere yedi Hırvat ve biri bağımsız olmak üzere dört Sırp kendi aralarında yarışacaklar. Çünkü Bosna halkı, adayların seçim söylemlerine ve parti programlarına bakarak değil, adayların etnik kimliğine ve dinine bakarak oy kullanacaklar. Bosnalı Sırplar Bosnalı Sırp adayları, Bosnalı Hırvatlar Bosnalı Hırvat adayları ve Boşnaklar Boşnak adayları destekleyecekler.

Aslında bakarsanız, mevcut devlet yapısı ve seçim sistemiyle, başka da seçim şansları bulunmuyor. Boşnak ve Hırvat partiler, Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi için sadece Boşnak-Hırvat Federasyonu içersinde aday gösterebiliyor. Bu sebeple, partilerin seçim çalışmaları bu bölgede ağırlık kazanıyor. Boşnak-Hırvat Federasyonu'nda yaşayan Sırplar, Sırp adaya; federe Sırp Cumhuriyeti'nde yaşayan Boşnak ve Hırvatlar ise, anayasa gereği Boşnak ve Hırvat adaylara oy veremiyor.

Sırp adaylar

Bosnalı Sırpların, Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi'ndeki temsilciliğini yürüten Nebojsa Radmanovic,  bir kez daha seçilmek için Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı-SNSD listesinden seçim yarışına katılıyor. Bosna-Hersek'in önemli haber sitelerinden Vijesti'nin "şizofren" olmakla itham ettiği Nebojsa Radmanovic, bu seçimlerde iki adayla yarışacak: Sırp Demokratik Partisi-SDS adına Rajko Popovic, Demokratik İlerleme Partisi-PDP adına Mladen Ivanic.

Her ne kadar Radmanovic'in karşısında iki aday varmış gibi görünse de, Bosnalı Sırpların temsilcisi olarak, yeniden konsey üyeliğine seçilme ihtimali çok yüksek. Çünkü Boşnaklar arasındaki çok parçalı siyasal yapının aksine, Sırplar arasında siyasal birlik sağlanmış gibi görünüyor. Sırp Cumhuriyeti'nin üç iktidar partisi; Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı-SNSD, Demokratik Halk İttifakı ve Sosyalist Parti,  federe Sırp Cumhuriyeti Başbakanlığı için tek bir adaya destek vermeye karar verdiler. Bosna-Hersek üçlü Cumhurbaşkanlığı için de Nebojsa Radmanovic ismi üzerinde anlaştılar. Federe Sırp Cumhuriyeti'nin aşırı milliyetçi Başbakanı Milorad Dodik de, Nebojsa Radmanovic'e tam destek verdiğini açıkladı. Bu sebeple diğer iki adayın pek bir varlık göstermesi beklenmiyor. Gerçi üç Sırp adaydan hangi kazanırsa kazansın değişen pek bir şey olmayacak. Çünkü federe Sırp Cumhuriyeti'ndeki tüm adaylar milliyetçi söylemlerle Bosna-Hersek'ten ayrılık vaat ediyorlar.

Hırvat adaylar

Bosnalı Hırvatların, üçlü konseydeki temsilciliğini yürüten Zeljo Komsic, konseydeki yerini muhafaza etmek için, Sosyal Demokrat Parti-SDP listesinden seçmenin huzuruna çıkacak. Komsic'i aday gösteren Sosyal Demokrat Parti-SDP'nin bu seçimlerdeki ana sloganı ise, "İnsan İçin Devlet" [Drzava za covjeka]. Komsic ile birlikte, Hırvat Demokrat Birliği-HDZ BIH adına Borjana Kristo, Hırvat Koalisyonu'nu oluşturan HDZ 1990- HSP BIH adına Martin Raguz, İlerleme için Çalışan Halk Partisi adına Jerko Ivankovic-Lijanovic ve Bağımsız Adaylar; Mile Kutle, Pero Galic ve Ferdo Galic de sandıktan galip çıkmak için çaba sar edecekler.

Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi'nin Hırvat temsilcisi Zeljko Komsic, ülkedeki Boşnakların önemli bir kesimi tarafından takdir edilen, ılımlı bir siyasetçi. Bosna Savaşı esnasında, Bosna-Hersek Ordusu'nda, Boşnaklarla birlikte saf tutan Komsic, rahmetli Aliya İzzetbegovic'in elinden "Altın Zambak" ödülü almıştı. Komsic, bugün de, Bosna-Hersek'in birliğini muhafaza adına önemli bir teminat. Bu sebeple, ılımlı Hırvatlar ve özellikle Saraybosna'daki bazı Boşnaklar, kendisini destekliyorlar.

Zelijko Komsic, seçimleri kazandığı takdirde, Belgrat yönetiminin Bosna-Hersek'in iç işlerine karışmasını engellemeye çalışacağını ve Hırvatistan ile Bosna-Hersek arasındaki deniz sınırı sorununu çözüme kavuşturacağını vaat ediyor. Ne var ki Zeljko Komsic, yeniden konsey üyeliğine seçilebilmek için çoğunluğu aşırı milliyetçi altı Hırvat aday ile yarışmak zorunda. Boşnak-Hırvat Federasyonu'ndaki milliyetçi Hırvat politikacılar ise, Komsic'i ağır bir şekilde eleştiriyorlar. Komsic'in, Hırvatları doğrudan temsil etmediğini öne süren bu politikacılar, "Bosna-Hersek'teki Hırvatların Cumhurbaşkanlığı Konseyinde iyi bir temsilcisi olmadığı" vurgusunu yapıyorlar. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Komsic'in yeniden seçilme şansı olmakla birlikte, işinin hiç de kolay olmayacağını söyleyebiliriz.

Boşnak adaylar

Boşnak cephesinde de durum pek farklı değil. Boşnakların üçlü konseydeki temsilciliğini yürüten Haris Silajdzic de, yeniden temsil yetkisi talep ederek, Bosna-Hersek İçin Partisi-ZaBIH listesinden seçime iştirak ediyor.

Bosna-Hersek Sivil Demokrat Partisi adına İbrahim Spahic, Daha İyi Bir Gelecek İçin İttifak-SBB BIH adına Fahrudin Radoncic, Bosnalı Partisi-BOSS adına Izudin Kestetovic, Demokratik Halk Topluluğu-DNZ BIH adına İbrahim Dedovic, BPS-Sefer Halilovic adına Mujo Demirovic, Demokratik Etkinlik Partisi- A-sda adına Cemaludin Latic, Demokratik Eylem Partisi-SDA adına Bakir İzetbegovic ve Bağımsız Aday Aida Jusic de seçilmek için mücadele verecekler.

Adayların sayısından da anlaşılacağı üzere en büyük yarış Boşnak siyasiler arasında yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tam destek verdiği Bosna-Hersek İçin Partisi-ZaBIH Genel Başkanı Haris Silajdzic, seçmene, Türkiye'nin desteği benden yana mesajı veriyor. Deneyimli Boşnak siyasetçi, her fırsatta Türkiye'yi ziyaret ediyor ve üst düzey yetkililer ile görüntü veriyor. Açıkçası Boşnaklar da, seçimlerin ardından gelecek sıkıntılı günlerde, Türkiye'nin desteğini alan birinin konsey üyesi seçilmesinden yanalar. Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkili makamları da, beklide "tanıdık birilerinin iş başında olmasının işleri kolaylaştıracağı" düşüncesiyle, Silajdzic'in arzuladığı desteği fazlasıyla veriyorlar. Bu desteği en üst makamdan göstermek adına Cumhurbaşkanı Gül, geçtiğimiz günlerde Saraybosna'ya kadar gitti. Bu desteği oya dönüştürmek isteyen Silajdzic, seçim konuşmalarında, bölgede Türkiye'nin desteğiyle barış ve istikrar ortamının sağlandığını ve kendisine bir kez daha şans tanınması halinde kurulan bu diyalogların daha da geliştirileceğini vurguluyor.

Silajdzic'in partisi ZaBIH, "Her şeyden önce Bosna-Hersek" [BIH prije svega] ve "Yüzde 100 Bosna-Hersek" [100 posto BIH] sloganlarından da görülebileceği üzere, bu seçimlerde milliyetçi unsurları ön plana çıkararak oy toplamayı hedefliyor. Seçim afişlerinde, bilim, sanat ve spor sahasında tanınmış isimlerin, partiye ve genel başkan Haris Silajdzic'e verdikleri destek vurgulanıyor. Ancak Haris Silajdzic, hakkındaki yolsuzluk ve adam kayırma iddiaları sebebiyle, büyük şehirlerdeki desteğini önemli ölçüde yitirmiş bulunuyor. Öyle ki, Silajdzic'in partisi ZaBIH, son yerel seçimlerde varlık gösteremedi. Neredeyse hiçbir belediyede seçimi kazanamadı. Bu sebeple, Haris Silajdzic'in konsey üyeliğine seçilmesi, Sırp Nebojsa Radmanovic ve Hırvat Zeljo Komsic kadar kolay olmayacaktır.

Aliya'nın oğlu da aday

Boşnak seçmenlerin oy verebileceği diğer önemli adaylar; Bosna-Hersek'in kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Aliya İzzetbegovic'in oğlu Bakir İzzetbegovic, güçlü bir medya desteğine sahip olan Fahrudin Radoncic ve rahmetli Aliya İzzetbegovic'in yol arkadaşı, aynı zamanda SDA kurucularından Cemaludin Latic. Bu adayların her biri Bosna halkı tarafından oldukça iyi tanınan ve seçilme şansı yüksek olan isimler. Bu sebeple, her bir ismi ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi için Bakir İzzetbegovic'i aday gösteren Demokratik Eylem Partisi-SDA, rahmetli Aliya İzetbegovic'in partisi. Ancak Aliya'nın ardından partinin yönetimini devralan Sulejman Tihic ile geçen yıllar boyunca SDA'da çok şey değişti. Önce parti logosu değişti; hilalin yerini zambak aldı. Bu şekilsel değişim fikirsel yansımaları da gecikmedi. SDA, Türkiye başta olmak üzere, İslam dünyasındaki diğer partilerle ilişkilerini önemli ölçüde askıya aldı. Yolsuzluklarla anılan, statükocu bir parti haline geldi. SDA Genel Başkanlığını yürüten Sülejman Tihic, kanser gibi tedavisi zor bir hastalığa sahip olmasına rağmen, koltuğu kimseye teslim etmeye yanaşmıyor. Son parti kongresinde Tihic'e rakip olan ve az bir oy farkla genel başkanlığı kaybeden Bakir İzzetbegovic'i bu seçimlerde konsey üyeliği için aday gösterdiler. SDA, bu seçimlerde "Halk biliyor" [Narod zna] üst başlığıyla seçmenin huzuruna çıkarak, destek talep ediyorlar.

Bakir İzzetbegoviç, Bosnalı seçmenden oy kullanırken "akıllı hareket" etmelerini talep ediyor. Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyine seçilmesi halinde, önceliğinin ülke içindeki iletişimi artırmak olacağını, ardından, komşu ülkelerle iletişim ve işbirliğini geliştirmeye çalışacağını söylüyor. Ayrıca, tıpkı Silajdzic gibi, Türkiye gibi dost ülkelerin yardımıyla bölgede siyasi ve iktisadi konularda da önemli gelişmeler sağlanabileceğini vurguluyor. Ancak, rahmetli Aliya'nın aksine halkta güven duygusu oluşturmayan ve pasif bir kişiliğe sahip olan oğul İzzetbegovic'in ve dolayısıyla SDA'nın işi hiç kolay değil.

Fahrudin Radoncic ve Cemaludin Latic

Daha İyi Bir Gelecek İçin İttifak-SBB BIH Genel Başkanı olan Fahrudin Radoncic ise, Bosna siyasetinin yeni yüzlerinden aslen Sancaklı bir Boşnak. Bosna-Hersek'in en çok satan gazetelerinden Dnevni Avaz'ın sahibi. Yabancı bir PR [public relations] yani sahasında uzman bir hakla ilişkiler firmasının koordinatörlüğünde ve yoğun bir medya desteği ile güçlü bir seçim kampanyası yürütüyor. SBB BIH'in bu seçimlerdeki ana sloganı "Umutsuzluğu yeneceğiz" [Pobijedimo beznade]. Radoncic liderliğindeki SBB BIH'in seçim kampanyası, daha çok, İngiltere ve Amerika'daki seçim kampanyalarını anımsatıyor. Radoncic, bu yönüyle, daha çok Genç Parti eski Genel Başkanı Cem Uzan'ı hatırlatıyor. Ayrıca, Boşnakların kafasındaki soru işaretlerini tamamen silebilmiş değil. Bu sebeple, Radoncic'in işi de hiç kolay değil.

Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı üçlü Konseyi'ne seçilmek isteyen bir diğer Boşnak aday Prof. Dr. Cemaludin Latic, Bosna-Hersek edebiyat, ilim ve siyasetinin önemli isimlerinden. Türkiye'de daha çok Srebrenitsa Cehennemi [Srebrenicki Inferno] isimli eseriyle biliniyor. Saraybosna Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak hizmet veriyor. Rahmetli Aliya İzzetbegovic ile uzun yıllar birlikte çalışan, SDA'nın kırk kişilik kurucular listesinde yer alan Latic, bu seçimlere Demokratik Etkinlik Partisi- A-sda listesinden katılıyor. İsmi kadar hilalli logosu ile de SDA'nın ilk yıllarını anımsatan A-sda, "Birlikte daha iyi olabiliriz" [Zajedno mismo bolje] sloganı ile halktan oy istiyor. Prof. Dr. Cemaludin Latic ve A-sda, bu seçimlerde, bekledikleri başarıyı elde edebilirler mi bilemiyorum. Ancak görünen o ki, hem ZaBIH hem de SDA seçmeninden A-sda'ya kaymalar olacak.

Netice olarak...

Boşnak seçmen, 3 Ekim 2010 Pazar günü yapılacak seçimler neticesinde, üç buçuk yıl boyunca akan kanı durduran ancak etnik ve dinsel gerilimin azalmasına, birlik ve beraberliğin sağlanmasına hiç fayda sağlamayan Dayton Anlaşması ile ülkenin sürüklendiği çıkmazdan kurtulmasını sağlayacak adayların seçileceğini ümit ederek sandık başına gidecek. Sırp seçmen ise, mevcut durumun daha da kötüye gitmesi ve ülke bürokrasisinin daha fazla kilitlenmesi ve dağılma sürecinin hızlanmasını sağlayacak adayların iş başına gelmesini ümit ederek sandık başına gidecek. Görünen o ki, bu çok parçalı siyasal yapı ile kaybeden Boşnak siyasetçiler, daha doğrusu Boşnaklar olacaktır.

Bosna-Hersek'in en önemli meselesi, ülkeyi hangi siyasetçinin yöneteceği değil, ülkenin birlik ve bütünlüğünün muhafaza edilmesi, uluslararası sahada tek elden temsilin sağlanması, bürokrasinin işlevsel hale getirilmesi, 2009 yılında yüzde 3,2 küçülen ekonominin nasıl büyümeye geçirileceği, yüzde 45 seviyesine ulaşan işsizliğin nasıl azaltılacağı ve geçmişte yaşananların tekrar edilmemesi için tarih şuurunun sağlanmasıdır. Bölünmüşlük ve gerginlik üzerine kurulan senaryolar değişmediği sürece, isimlerin değişmesinin hiçbir anlamı olmayacaktır.

Milli Gazete 

  

Yorumlar