Nüfusun asgari %37’si Müslüman olan Makedonya Cumhuriyetinde geçen haftalarda akla sığmayacak bir rezalet yaşandı. Bu rezalet Makedonya’da Kültür Bakanlığı’nın destekleriyle her yıl 13 -14 Ocak tarihlerinde geleneksel olarak düzenlenen Vevçani Karnavalı’nda gerçekleşti. Dinler arası tartışma yaratmayı amaçlayan bu sürecin ilk adımı geçen yılda Şubat ayında, Üsküp kalesinde kilise inşaatına başlanarak atılmıştı. O dönemde de Müslüman ahali durumu protesto etmiş, inançlarına saygı gösterilmesini istemişti. 13-14 Ocak 2012’de düzenlenen karnavalda, Kuran-ı Kerime, Müslüman kadınlara, İslam bayrağına, imamlara ve tüm Müslümanları aşağılayan gösteri, eşya ve simgelere yer verilmiştir. Makedonya’daki Müslümanları tahkir ve tahrik eden bu karnavalın düzenlenmesine büyük katkı sağlayan Makedonya Cumhuriyeti Kültür Bakanı Elizabeta Kanceska-Milevska karnavalda bulunmasına rağmen tüm bunlara bir tepki göstermemiş ve duruma engel olmamıştır. Bu yaşanan olaylardan sonra 27 Ocak’ta başta Ustruga olmak üzere Üsküp ve çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Gostivar, Tetovo gibi şehirlerde protesto gösterileri düzenlenerek Müslümanların tepkisi ortaya konuldu. Ustruga Müftülüğü tarafından düzenlenen protestoya çevre köylerden gelen halk ve çevre köy İmamları, Ustruga şehri Müftüsü, ve Ustruga şehri belediye başkanı katıldı.  Hükümeti İslamofobiyi teşvik etmekle suçlayan Müslüman liderler, Müslümanların davranışları ölçülü olmalı, ama ne yazık ki Makedonya'da İslamofobi genellikle hükümet propagandası ile birlikte yürüyor dediler. Müslümanlar İslamofobiye karşı tepkilerini göstermiş olsalar da, şu an için kesin bir çözüme ulaşılmış değil. Müslümanları tahkir etmek, onları kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan baskı altına almak için çabalayan çevreler bu amaçlarına ulaşmak için başkaca yolları da deneyeceklerdir. Onlar Balkan Savaşları’nın yüzyıl önce başladığını ve fakat bitmediğini, halen devam ettiğini düşünüyorlar. Onlara göre Balkan Savaşları Müslüman unsurun Makedonya özelinde bütün Balkanlardan sökülüp atılmasına kadar da bitmeyecek. Onların “Bolje napad ne go odbrana” (En iyi savunma saldırıdır) slav atasözünü örnek aldıkları ortadadır. Onlar saldırılarını sadece kültürel faaliyetlerde değil, siyasi ve idari faaliyetlerde de sürdürüyorlar. Mesala, 2011 yılında yapılması beklenen nüfus sayımı Müslümanların gerçek nüfus oranını yansıtacağı için ertelenmişti. Makedonya’daki Müslümanların oranı resmi açıklamalarda %37 olarak gösteriliyor ancak bu rakam asla gerçeği yansıtmıyor.  Makedonya’da yaşayan Müslüman kavimlerin nüfusun toplamına oranı %50 civarındadır. Ancak Makedonya Müslümanları kendi aralarında birlik olamadıkları için güçlerini hissettirmede zayıf kalıyorlar. Biz Genç Müslümanların bu konularda bilinçli olması gerekiyor. Allaha şükürler olsun, şu anda Makedonlarda 1995’te Sırplarda olan güç yok. Öyle olsa idi, Allah muhafaza,  “Bilge Kral”sız bir millet ne yapardı, bilemeyiz.Makedonya Müslümanları geleceğe bakarken Boşnak, Türk, Arnavut isimlerinden önce Müslüman ismine sahip çıkmanın zaruri olduğunu bilmelidirler. Zira gerçek güç kavmiyetten değil din birliğinden kaynaklanır ve bizim için önemli olan tek şey hangi dili konuşursak konuşalım Allah indinde kardeşler olduğumuz hakikatidir.  Bu hakikati ihmal ettiğimiz sürece bu karnavalda olduğu gibi birçok vesile ile aşağılanmaya maruz kalacağımızı unutmamalıyız.