Duyuru

İnsanlığın çürük köpek dişi: İsrail

  /   3324   /   28 Ağustos 2014, Perşembe

 Yazdır

  

Ayhan Demir

ayhan_demir@hotmail.com

 

Tarih tüm netliği ile göstermektedir ki, ‘İsrail’ ve ‘barış’ kelimelerinin yan yana gelmesi asla mümkün değildir. İsrail’in devlet olarak ilan edildiği 1948 yılından beri, bölgede kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı.

Bugün İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan Filistinli sayısı yaklaşık 12 bin kişidir. Bunların 2 bini kadın ve çocuklardan oluşuyor. 1948’den bugüne İsrail hapishanelerinden geçen Filistinli sayısı ise 700 binden fazla. Tutukluların yüzde 90’ına işkence uygulanmış.

1948 yılında, 1 milyon 441 bin 177 Filistinlinin, 804 bin 69’u mülteci konumundaydı. 1995 yılında, 7 milyon 689 bin 621 Filistinlinin, 4 milyon 645 bin 248’i mülteci konumundaydı.  1998 yılında ise, 7 milyon 788 bin 185 Filistinlinin, 4 milyon 942 bin 121’i mülteci konumundaydı. Bu rakamlar, Filistin nüfusunun yüzde 70’nin mülteci konumunda olduğunu gösteriyor. ABD Mülteciler Komitesi’nin “Dünyadaki, her dört mülteciden biri Filistinlidir” açıklaması, İsrail terörünün boyutlarını tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.

Sadece ‘teröristlerin efendisi’ olarak anılan Şimon Peres’in imzasını taşıyan katliamlar bile saymakla bitmez: King David oteli katliamı [22 Temmuz 1946 - 92 kişi], Baldat Al-Şeyh katliamı [30 Ocak 1947 - 60 kişi], Hisas katliamı [18 Aralık 1947 - 10 kişi], Kazaza katliamı [19 Aralık 1947 - 5 kişi], Yehida katliamı [13 Aralık 1947 - 31 kişi], Semiramis oteli katliamı [5 Ocak 1948 - 20 kişi].

İnsanın yazarken bile nefesi kesiliyor ama o durmak bilmiyor: Naser Al-Din katliamı [13 Nisan1948 - 40 kişi], Tantura katliamı [15 Mayıs 1948, 200 kişi], Beyt Daras katliamı [21 Mayıs 1948 - tüm köy halkı], Dahmaş Camisi katliamı [11 Temmuz 1948 - 450 kişi], Dawayma katliamı [29 Ekim 1948 - 100 kişi], Houla katliamı [31 Ekim 1948 - 82 kişi] ve İarafat katliamı [7 Şubat 1951 - 10 kişi].

1953 yılında, dönemin Başbakanı David Ben-Gurion tarafından, Savunma Bakanlığı Genel Müdürlüğü’ne getirilen Şimon Peres, görevde kaldığı altı yıl esnasında da, Kibya katliamı [14 Ekim 1953 - 67 kişi], Kafr Kasım katliamı [29 Ekim 1956 - 43 kişi], Gazze kenti katliamı [5 Nisan 1956 - 60 kişi] ve Al-Sammou katliamının [13 Kasım 1956 - 18 kişi] onay vereni, destekleyicisi ve suç ortağı oldu.

Şimon Peres, Filistinli Müslüman Araplara karşı yürütülen Eretz kontrol noktası katliamı [17 Temmuz 1984 - 11 kişi], Oyon Kara katliamı [20 Mayıs 1990 - 13 kişi] ve Al-Aksa Camii katliamlarının [8 Ekim 1990 - 23 kişi] planlayıcı ve uygulatıcılarındandı. Liste böylece uzayıp gidiyor. Ancak bunlar, şahsi değil, devlet terörünün bir parçasıydı.

Terörist İsrail’in eylemleri, sadece Filistin topraklarıyla sınırlı kalmadı. Bölge ülkelerini de terör eylemlerine dâhil etti. İsrail, 1956 yılında Sina’yı işgal etti. 1967’de başlayan 6 Gün Savaşları’nda, Mısır ve Ürdün’ün elinde bulunan Gazze ve Sina Yarımadası’nı, Suriye’nin elinde bulunan Golan Tepeleri’ni işgal etti.

İsrail, 1973 yılındaki Yom Kippur Savaşı’nda, ani bir saldırıyla; bir taraftan Mısır Hava Kuvvetleri’ni imha ederken, diğer taraftan da Suriye ve Ürdün’e saldırdı. Üç hafta süren çarpışmalar neticesinde; İsrail, 1967’deki ateşkes hattının da ötesine geçti. 1978’de Güney Lübnan’ı işgal etti. 1982’de Lübnan’ı bir kez daha işgal etti. 1982’de Sabra ve Şatilla mülteci kamplarını basarak yüzlerce silahsız Filistinliyi şehit etti. 1985’de Tunus’u bombaladı. 1987’de Gazze ve Batı Şeria’da 20 bin Filistinliyi şehit eden yine İsrail’di.

1991’de Güney Lübnan’a ağır silahlarla saldıran İsrail, 300 bin Lübnanlıyı göçe mecbur bıraktı. 1996 yılında Birleşmiş Milletler üssünü bombalayan İsrail, buraya sığınan yüz Filistinliyi de şehit etti. 2002 yılının önce mart sonra da haziran aylarında Batı Şeria’nın neredeyse tamamını işgal etti. Bu işgallerde yüzlerce Filistinliyi şehit etti.

İsrail’in cinayetleri bu kadarla da kalmıyor. Temmuz 2006’da Güney Lübnan’ı bombalayan İsrail, çoğul sivil 800 kişiyi katletti. Saldırılar neticesinde, 800 binden fazla Lübnanlı evlerini terk etmek zorunda kaldı.

İsrail cinayet şebekeleri, plajda ya da sokakta oynayan çocukları bile gözünü kırpmadan öldürüyor, ağaçları yakıp yıkıyorlar. Terörist İsrail askerleri, 9 Haziran 2006 tarihind,e Gazze’de bir plajı tarayarak, 4’ü çocuk 8 piknikçiyi ve 13 Haziran 2006’da, roket saldırısıyla, 2’si çocuk 11 kişiyi katletti. 2009’un ilk günlerinde Gazze’de yeni bir katliama imza attı. Yirmi iki gün süren İsrail bombardımanı neticesinde; 437’si çocuk, 110’u kadın ve 123’ü yaşlı erkek olmak üzere bin 330 Filistinli şehit oldu.

İsrail, çeşitli bahanelerle yıllardır işgal altında tuttuğu Gazze’ye ölüm yağdırmaya devam ediyor. Birkaç gün evvel, 09 Mart 2012’de, gerçekleştirdiği son saldırıda 14 kişi hayatını kaybetti.

Bölge ve hatta tüm dünya halklarının başına her gün yeni dertler açan İsrail terörü, artık gündelik, geçici tedbirlerle önlenemez bir hal aldı. İnsanlığın çürük köpek dişi İsrail, hiçbir tedaviye cevap vermiyor. Bu sebeple, yapılacak tek bir şey var: Çürük dişi çekmek!

YENİ AKİT GAZETESİ

  

Yorumlar