Duyuru

Balkanlar'da yaz mevsimi, deniz ve güneş demek

Dünyadan Haberler

  /   753   /   02 Şubat 2014, Pazar

 Yazdır

  

 

Güneydoğu Avrupa'da pek çok kimse, yakın mesafede bulunan ve tatilcilere düşük maliyetli tatil imkanı veren plajlar sayesinde, tatil için uzaklara gitmek zorunda kalmıyor. Öte yandan yurtdışında tatil yapmak için para biriktirenlerin sayısı da giderek artıyor.

Natasa Radiç, Southeast European Times, Zagrep -- 09/06/08

photo

Güneydoğu Avrupalılar yaz tatiline gidiyor. [Getty Images]

Henüz Haziran ayı olmasına rağmen Güneydoğu Avrupa'da kaydedilen hava sıcaklıkları yaz mevsiminin artık geldiğini haber veriyor. Sıcak hava dalgaları ve yakıcı güneş, yaz tatilini düşünmeyip günlük işlere konsantre olmayı daha da zor hale getiriyor. Balkanlar sevilen bir turizm noktası haline geldiğinden, bölge dışından pek çok aile tatil için şimdiden rezervasyon yaptırıyor. Peki ya yerli halk? Sıcaklar dayanılmaz hale geldiğinde onlar nereye gidiyor?

Hırvatistan’ın önde gelen turizm acentesi Generalturist tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Hırvat tatilciler, nereye gideceklerine son dakikada karar veriyor. Kararı belirleyen en önemli etken ise fiyat. Bu kişilerin yaklaşık yüzde 16’sı tatillerini yurtdışına geçiriyor. En çok tercih ettikleri ülkelerin başında Türkiye, Yunanistan ve Tunus var. Yurtdışındaki bu tatiller ortalama 2 hafta sürüyor.

Fakat yine de yurtdışına gitmek bir lüks olarak değerlendiriliyor. Bu, ortalama bir Hırvat ailesi için haftada 1000 avro kadar bir harcama demek. Hırvatistan’da ortalama maaşın 700 avronun biraz üzerinde olduğu düşünülürse, böyle bir gezi için yıllarca para biriktirmek gerekebilir. Bu durumda pek çok kimse, yaz tatillerini aileleri ya da arkadaşlarıyla birlikte sahil kesiminde bir yerlerde geçirmeyi tercih ediyor.

Bulgarlar da genellikle kendi ülkelerinde tatil yapıyor. Eskiden çoğunluk tatillerini Karadeniz’de tatil yörelerinde geçiriyordu. Bir kısım vatandaşlar dağ tatilini tercih ederken, -- çoğu yaşlılardan oluşmak üzere -- çok küçük bir yüzde de evde oturuyordu. Komünizmin 1989 yılındaki çöküşünü takip eden ilk birkaç yılda, yaz tatiline bütçe ayırabilenlerin sayısında çok ciddi bir düşüş oldu. En düşük seviye ise yüzde 12 ile 1993 yılında yaşandı.

Ekonomi kendine toparlama başladığında ise durum değişti. Yaz tatillerini, Bulgaristan’ın yaklaşık 70 plaj bulunan 378 km’lik Karadeniz kıyısındaki tatil beldelerinde geçirebilenlerin sayısı yeniden arttı. Tatilciler, deniz kıyısındaki en büyük iki tatil yöresi olan kuzeydeki Altın Kum ve güneydeki Güneşli Sahil’e akın ediyor. Albena, Duni, Elenite ve Rusalka ülkenin sevilen diğer tatil bölgeleri arasında yer alıyor.

photo

Turistler, Bulgaristan’ın Karadaniz kıyısındaki kenti Nesebar’da plajlara akın ediyor. [Getty Images]

Antik Nesebar ve Sozopol şehirleri de oldukça popüler. Bu iki şehrin eski kesimlerinde bulunan kaldırım taşlı dar sokaklar ve taş temelli, iki katlı, cumbalı evler romatik bir ortam arayanlara oldukça cazip geliyor. Yaz sonunda Sozopol, genellikle Eylül ayı başında yapılan geleneksel Apolonia sanat festivali için şehre gelen sanatçılar, yazarlar ve müzisyenlerle doluyor.

Öte yandan son yıllarda aşırı yapılaşma, yetersiz altyapı ve yüksek fiyatlar yüzünden ülkelerinin kıyı kesimindeki tatil beldelerine olan ilgisini kaybeden ve tatillerini başka yerlerde geçirmeye başlayan Bulgarların sayısı giderek artıyor. Türkiye’de Kuşadası, Antalya ve Marmaris, Yunan adaları, İspanya’da Costa Brava, Costa Blanca, Costa del Sol ile Balear ve Kanarya Adaları en çok tercih edilen yerler arasında.

Bölgede deniz kıyısı tatillerine en düşkün halklardan biri Arnavutlar. Arnavut halkı, dağlık bölgeler yerine güneşli sahilleri tercih ediyor. Kuzeybatıda Velipoja ve Lezha sahilleri, orta kesimde Durres ve güneyde Vlora ve Saranda yaz aylarında oldukça kalabalık oluyor.

Yazın her haftasonu aileler ve gençler buralara akın ediyor. Bunda mesafelerin yakın olmasının da payı büyük. Tiran'dan Durres yakınlarındaki plajlara 40 dakikada, güney Vlora'ya ise 3 saatte gidilebiliyor.

photo

Arnavutluk’ta pek çok plajsever, tatilini Durres’teki plajlarda geçiriyor. [Getty Images]

Arnavutlar tatillerde çok para harcamaya alışkın değiller. Komünist dönemde herkes, bir bilet satın alarak devlete ait tatil beldelerinden birinde iki hafta tatil yapıyordu. Flete-kampi adı verilen bu ucuz bilet, kişinin çalıştığı fabrika ya da kurumdan satın alınıyordu. Tabii 1990'lardan bu yana durum değişti. Artık pek çok kimse, yzaın yüksek sezonda kendilerini 7-10 günlük bir tatille ödüllendirmek için yıl içinde para biriktiriyor.

Tatil için yurtdışına giden Arnavutların sayısı artıyor. En çok tercih edilen yerler arasında Türkiye, Mısır ile İtalya, Yunanistan ve İspanya gibi AB ülkeleri yer alıyor. AB ülkelerinde akrabaları olanlar, genellikle bu tatilleri aileleriyle biraraya gelme fırsatı olarak da kullanıyor. Yakın çevrede Makedonya ve Karadağ da haftasonu gezileri ve nispeten düşük fiyatları ile tercih edilen yerler oluyor.

Romanya’daki tatil eğilimleri Balkanların geri kalanıyla büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. Romanyalılar da deniz ve dağ tatilleri arasında seçim yapma şansına sahip ve burada da maliyet önemli bir etken olmakla birlikte, giderek daha fazla kişi yurtdışında ve yurtiçinde tatil yapma fırsatı yakalamaya çalışıyor.

Ulusal Seyahat Acenteleri Derneğinden (ANAT) Traian Badulescu'ya göre Romanyalıların en fazla tercih edecekleri ülkelerin Bulgaristan, Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve Tunus olacağını söylüyor. Tatilini ülke içinde geçirenler ise Karadeniz kıyısındaki plajları tercih ediyor. ANAT’ın tahminlerine göre bu yıl tatil için Karadeniz’e gidenlerin sayısında yüzde 15’lik bir artış olacak.

Güneydoğu Avrupa'daki diğer ülkelerde olduğu gibi Romanya'da da pek çok kimse tatillerde ülkenin diğer yerlerinde yaşayan akrabalarını ziyarete giderek tatille aile ziyaretini birleştiriyor. Çok ziyaret edilen diğer yerler arasında ise ülkenin kuzeydoğusundaki manastırlar ile Tuna Deltası yer alıyor.

Fakat turizmde görülen bu yükselme eğilimine rağmen pek çok Romanyalı da para biriktirmeyi ve sıkıntıya girmemeyi tercih ederek tatilini evde geçiriyor. Gallup tarafından yapılan ulusal bir araştırmaya göre geçtiğimiz yıl tatil için hiçbir yere gitmeyen Romanyalıların oranı yüzde 70'in üzerinde idi.

Aslında pek çok kimse turizm sektöründen tamamen uzak durumda. Gallup'ta görev yapan bir sosyolog olan Alexandru Toth, "Kırsal kesimde yaşayanların yüzde 90'ı hemen hemen hiç tatile gitmiyor. Ayrıca yaşlılar ve emeklilere yönelik turistik programlar da yok",  

  

Yorumlar