Duyuru

Dünyanın en çok aranan zanlısı: Radovan Karaciç

Bosna Haberleri

  /   465   /   03 Mart 2014, Pazartesi

 Yazdır

  

 

 

 

Radovan Karaciç iki soykırım, beş insanlık suçu, üç savaş yasa ve geleneklerini ihlal, bir de Cenevre Anlaşması'nı ciddi derecede ihlal etme suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor.

(Çeşitli kaynaklar)

photo

Radovan Karaciç. [Arşiv]

21 Temmuz Pazartesi günü Sırbistan'da tutuklanan eski Bosnalı Sırp lider Radovan Karaciç, dünyanın en azılı savaş suçlularından biriydi. Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) Karaciç'i yaklaşık 200 bin kişinin ölümü ve iki milyon kişinin iltica etmesiyle sonuçlanan Bosna-Hersek'teki (BH) 1992-1995 ihtilafıyla ilgili olarak suçladı.

Karaciç ilk olarak, eski Bosnalı Sırp ordu komutanı Ratko Mladiç ile birlikte Temmuz 1995'te suçlandı. Aynı yılın Kasım ayında, ikiliyle ilgili ikinci bir iddianame daha doğrulandı. Mayıs 2000'de Karaciç aleyhinde değiştirilmiş bir iddianame yayınlanmasına karşın, bu belge 11 Ekim 2002'ye kadar gizli tutuldu. Bu iddianamede eski Bosnalı Sırp lider iki soykırım, beş insanlık suçu, üç savaş yasa ve geleneklerini ihlal, bir de Cenevre Anlaşması'nı ciddi derecede ihlal suçlamasıyla itham ediliyor.

Karaciç 19 Haziran 1945'te Karadağ'ın Savnik belediyesinde dünyaya geldi. 15 yaşında Saraybosna'ya taşındı ve 1971 yılında tıp fakültesinden mezun olarak doktor ve psikiyatrist oldu.

Karadziç 1990 yılında Sırbistan Demokrat Partisi'nin (SDS) kurucu üyesi ve ilk genel başkanı oldu. Slovenya ve Hırvatistan'ın 1991 yılında Yugoslavya'dan ayrılması sonrasında, SDS lideri BH'nin aynı yöndeki çağrılarını reddetti. Bunun yerine, sözde Sırp Bosna-Hersek Cumhuriyeti, daha sonraki adıyla Sırp Cumhuriyeti ilan edildi.

27 Mart 1992'de Karaciç Sırp cumhuriyetinin Ulusal Güvenlik Konseyi başkanı ve aynı yılın 12 Mayıs'ında kurulun üç üyesinden biri oldu. Aynı gün de başkanlığın başkanı seçildi. Karaciç 17 Aralık 1992'de Sırp Cumhuriyeti'nin (SC) tek cumhurbaşkanı, üç gün sonra da silahlı kuvvetlerin yüksek komutanı oldu. Politikayı bıraktığını ilan ettiği 19 Temmuz 1996'ya kadar, SDS liderliği de dahil olmak üzere bu kilit görevlerde kaldı.

Karaciç'in Ulusal Güvenlik Konseyi'ne başkan olmasından günler sonra, Bosnalı Sırp ordusu Saraybosna kentini kuşattı. Mayıs 1995 sonuna kadar, kenti çevreleyen tepelerde mevzilenmiş Bosnalı Sırp asker ve topları şehrin sokakları ve pazar yerlerini bombalarken, keskin nişancılar kasıtlı olarak sivilleri hedef aldılar. 44 ay süren Saraybosna kuşatması sırasında, aralarından 1800'ü çocuk olmak üzere 10 bin 500 sivil öldürüldü ve yaklaşık 50 bini yaralandı.

İddianamenin değiştirilmiş halinde, 1 Temmuz 1991 ile 30 Kasım 1995 tarihleri arasında işlenen zulümlerle ilgili olarak, Karadziç'in bir çok belediyede yaşayan "Bosnalı Müslüman veya Bosnalı Hırvat uyruklu, etnik, ırksal veya dini grupların tümden veya kısmen imhasının planlanması, hazırlanması veya ifasını planladığı, kışkırttığı, emrini verdiği, işlediği veya başka bir şekilde yardım ve yataklık ettiği" iddia ediliyor. Söz konusu belediyeler arasında Bijeljina, Bratunac, Bosanski Samac, Brcko, Doboj, Foca, Ilijas, Kljuc, Kotor Varos, Novi Grad, Prijedor, Rogatica, Sanski Most, Srebrenitsa, Visegrad, Vlasenica, Zavidovici ve Zvornik yer alıyor.

SDS ve hükümet yetkilileri çeşitli belediyelerde bir takım kamplar ve cezaevleri kurdular. ICTY'ye göre, bunların içindeki yaşam şartlarında etnik, ırksal veya dini gruplar olarak Bosnalı Müslüman veya Bosnalı Hırvatların tümden veya kısmen fiziksel olarak imhaları amaçlanıyordu.

İddianamede, "Bu kamplar ve tutukevleri Radovan Karadziç, Momcilo Krajisnik ve Biljana Plavsiç gibi üst düzey Bosnalı Sırp liderlerinin nihai talimat ve denetimi altında ordu ve polis personeli tarafından kadrolanıyor ve işletiliyordu." ifadesi yer alıyor.

Bosnalı Sırp güçlerinin 1995 yılı boyunca yürüttüğü etnik temizlik harekatı sonucunda, Srebrenitsa ve diğer bölgelerdeki Bosnalı Müslüman nüfusu belirgin derecede şişirildi.

Bosnalı Sırp güçleri ve bütün SDS ve hükümet yetkilerinin hem resmi hem de fiili olarak güç ve kontrolünü elinde tutan Karaciç, Temmuz 1995'te BM "güvenli bölgesi" Srebrenitsa içinde ve civarındaki çok sayıda farklı noktada yakalanmış 8 bin kadar Bosnalı Müslüman erkek ve oğlan çocuğunun katledilmesiyle ilgili olarak da suçlanıyor. Katliam, Avrupa tarihinin 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü en kötü zulüm olarak kabul ediliyor.

Karaciç, Mayıs 1995 sonlarında kaçırılan ve BH'nin çeşitli yerlerindeki stratejik veya askeri öneme sahip merkezleri NATO'nun hava saldırılarından korumak amacıyla yaklaşık bir hafta süreyle buralarda rehin tutulan 200'den fazla BM barış gücü askeri ve askeri gözlemcisini alıkoymakla da suçlanıyor. İddianameye göre, "Rehinelerden bazıları alıkondukları süre içinde dövülmüş veya başka türlü kötü muameleye maruz kalmışlardı. Bu rehinelerden bazıları, BM komutanlarını NATO bombardımanı devam ettiği takdirde öldürülecekleri konusunda uyarmaya zorlanmışlardı."

19 Temmuz 1996'da siyaseti bıraktığını açıklamasının ardından Karadziç, gözden kayboldu ve NATO barış güçlerinin kendisini yakalama amaçlı sayısız girişimine rağmen yıllarca kanundan kaçmayı başardı. ABD hükümeti, zanlının tutuklanması veya mahkum edilmesini sağlayacak bilgi getirene 5 milyon dolara kadar ödül vaat etti. Uluslararası topluma göre, Karaciç'in tutuklanmadan kaçmasına iyi örgütlenmiş bir destek çevresi yardım ediyordu.

Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır. 

  

Yorumlar