Duyuru

Sakarya Balkan Buluşması 1

  /   7705   /   01 Ocak 2014, Çarşamba

 Yazdır

  

 

 

  

ibrahim@selamet.com

 

Adapazarı Uluslararası Balkan Buluşması geçen hafta sonu kentimizde yapıldı. Buluşmanın afiş logosu tarihi Mostar Köprüsüydü. “Köprü”,  Türkiye- Balkanlar ilişkilerinde kardeşlik ruhunu tanımlayan en doğru kelimedir sanırım. Balkanların yedi ülkesinden gelen değerli misafirlerin katılımı ile geleceğe dönük çok önemli bir adım atmış olduk.

 

Balkanlarda kritik yerlerde görev yapan Arnavut, Boşnak ve Türk yetkilileri aynı masa etrafında ortak bir gelecek inşası için bir araya getirdik. Irkların ve dillerin sorun değil sadece ve sadece zenginlik olduğunu dost düşman göstermiş olduk.

 

Büyükşehir Belediyesinin önderliğinde gerçekleştirdiğimiz Balkan buluşmasının matematiksel sonuçlarını kestirebilmemiz mümkün olmayabilir ancak inandığım bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Bu tip toplantılarda genel bir alışkanlık vardır. Toplantı sonuçları ortak bir bildirge ile açıklanır. Biz bunu yapmadık çünkü kent meydanında kürsüye çıkan Bosna, Kosova, Sancak, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan ve Yunanistan- Batı Trakya’dan gelen misafirlerin omuz omuza halkı selamlamaları ve “hasretin gözyaşları” en büyük deklarasyondu.

 

Balkanlar ve Türkiye: Ortak Geleceğimiz konulu çalıştaya davet ettiğim dostum Hakan Albayrak’ın söylediği gibi bizim tek bir sonuç bildirgemiz olabilirdi ve biz de onu yaptık. Balkanlarda yaşayan Arnavut, Boşnak ve Türklerin aralarındaki ihtilaflar, kartondan duvarlardı. Bizler kardeştik ve bizi birbirimize düşman kılmak isteyen her türlü dayatma ve telkinleri paçavra gibi yırtıp atmış olduk.

 

Balkan Buluşmasına katılan misafirlerimiz hakkında aslında yazılacak o kadar çok anekdot var ki hangisini yazacağımı bilmiyorum. Dört gün boyunca yer yer Arnavutça, Boşnakça, İngilizce ve Türkçe paylaştığımız duygu yoğunluğu ve potansiyel stratejik imkânlarımızı yeri geldiğinde sizlerle paylaşacağım.

 

İnanın ki Türk insanı açısından Balkanlarda yaşayan kardeşlerimizle anlaşmak için dil bilip bilmediğiniz hiç önemli değil. Dil bilgisinin kifayet etmediği anlarda “gönül dili” konuşmaya başlıyor. İşte o an ortak kimliğin, “ırk aidiyeti” olmadığını bizleri birleştiren en önemli faktörün İslam Kardeşliği olduğunu anlıyorsunuz.

 

Farklı coğrafyalarda yaşayıp, farklı dilleri konuşan insanları kardeş kılan Allah’a, sonsuz ham ve sena olsun.

 

Sırbistan sınırları içerisinde kalan gözbebeğimiz Sancak’ın Müftüsü Muammer Zukorliç Balkan dengeleri açısından çok önemli bir lider. Karizmatik yapısı, mücadele azmi ile liderlik karakteri birleşince Sancak’ta Sırbistan’ın dikkatini üzerine toplamış. Allah, O’nu muhafaza etsin, başarılarını arttırsın.

 

Sancak İslam Birliği Başkanı olan Müftü Zukorliç, kimsenin ihtimal vermediği bir şeyi Allah’ın izni ve yardımı ile gerçekleştirmiş. Bir anaokulu, üç lise, bir medrese ve üniversite kurmuş. Sırbistan sınırları içerisinde yer alan bu üniversite’de okuyan dört bin öğrencinin %40’ının Sırp olması ilginç. Sırp çocukların bu üniversitede Sancak Müslümanları birlikte eğitim almaları, dostluk kurmaları gelecek dönemde Sırplar arasında bir İslamlaşma sürecini tetikleyebilir. Muammer Zukorliç; şimdi de Sancak Müslümanlarının kendi aralarında ve dünya kamuoyunda iletişimini arttırmak için uluslar arası bir TV kanalı kurmaya çalışıyor.

 

Sırbistan bu gelişmelerden rahatsız oldu ki, Sancak Müslümanlarını 15 yıldır temsil eden Zukorliç’i bertaraf etmeye çalışarak Âdem Zilkiç’i resmi müftü olarak atadı. Sancak Müslümanlarını bölmeyi amaçlayan bu siyaseti kabul etmeyen halk büyük bir tepki göstererek Müftü Zukorliç’e sahip çıktı. Yunanistan’da aynı fitne girişimini ve siyasi çalımı Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif’e karşı uygulamıştı.

 

Her zaman söylüyorum. Ülkemizin Balkanlar konusunda yapması gereken ilk iş doğru adamlarla işbirliğine gitmesidir. Siyasi mevtalar ve kukla müftüler ile işbirliği yapmak Türkiye’nin Balkan halkları nezdinde imajına zarar vermektedir. Belgrat politikalarına sessiz kalarak, karşı politikalar geliştirmemek sadece ülkemize değil, Balkan Müslümanlarına ve Balkan barışına pahalıya mal olacaktır.

 

Özel ulakla evrak gönderip Kosova’yı resmen tanıyan ilk ülke olan Türkiye, henüz Priştina’da Büyükelçilik açmamıştır. “Türkiye, Kosova Büyükelçiliğini açmak için neyi beklemektedir”? Bu mütereddit politikaların karşı tarafta Türkiye ile ilgili kuşkulara sebep olduğu unutulmamalıdır.

 

Adapazarı Balkan Buluşması’na davet ettiğim Vushtrri Belediye Başkanı Bajram MULAKU meclisinden aldığı yetkiyle Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile kardeşlik protokolü imzalamak için talepte bulundu. Türkçeyi resmen kabul eden altıncı şehir olan Vushtrri Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerine buradan teşekkür etmek isterim.  Osmanlı Medeniyetinin izlerini taşıyan ve desteğe ihtiyacı olan Vushtrri kentinden gelen bu talebi yerine getirmek kardeşlik görevimizdir.

 

Büyükşehir Belediyesi Meclisinden çıkmasını beklediğim Vushtrri Belediyesi ile kardeşlik protokolü Adapazarı Uluslararası Balkan Buluşması’nı anlamlandıracak en önemli sonuçlardan biri olacaktır.

 

Devam edecek… Yarın: Buluşmanın Karadağ ve Arnavutluk kanadı…

 

Yeni Sakarya Gazetesi, 18 Haziran 2008 

  

Yorumlar